TURİZM HABERLERİ, KOBİ'LER VE GİRİŞİMCİLERLE RÖPORTAJLAR, SEYAHATLER, GEZİLERDEN FOTOĞRAFLAR VE RÖPORTAJLAR BU SAYFADA

TOKAT ÜRETİYOR, TÜRKİYE TÜKETİYOR


Mucizeler yaratan bir kent, TOKAT…!
j
Hem organik tarım hem de turizm ile göz dolduruyor

Tokat`ta l 8-10 Haziran 2007 tarihleri arasında ikincisi gerçekleştirilen "Kelkit Havzası Organik Tarım Fırsatları" paneline katılan gazeteciler, iş adamları, akademisyen ve bazı kamu kuruluşlarının temsilcileri Tokat`ın ilçelerindeki tarım, hayvancılık ve turizm çalışmalarını yerinde görüp inceledi. Organik tarımda isim yapan Tokat, görüldü ki eko turizm ve sağlık turizminde de marka olmaya aday.


Kazova domatesini dünya markası yapan Tokat, şimdi de Tokat cevizini dünya markası haline getirmek için kollarını sıvadı.
Yılda, 1 milyon tona yakın domates üretiminin gerçekleştirildiği Tokat, domateste iç ve dış pazarlarda marka olmaya başladı. Tokat`ın bereketli topraklarındaki tarımın yeni yıldızı `Tokat Cevizi` olacak.
Bugün Türkiye ceviz cenneti olmasına rağmen, yurtdışından ceviz ithal ediyoruz. 120 bin ton iç ceviz üretim kapasitesi olan Türkiye, bunun ancak 70 bin tonunu üretebiliyor. Başta Tokat ili olmak üzere ülkemizin verimli topraklarında ceviz yetiştirmek mümkün. İç pazarda ve dış pazarda, üretilen cevizin alıcısı hazırken, cevizin getirisi de çok yüksek.

TOKAT’IN YENİ GÖZDE ÜRÜNÜ ‘CEVİZ’
Tokat’da ürün pazarlama aşamasındaki sorunların çözülmesi durumunda bölge tarımı çok daha iyi seviyelere gelebilecek. Üniversite ile sürekli işbirliği yapılıyor. Ceviz, bodur meyvecilik, Karakaya koyunları, arıcılık ve elma konusunda projeler üretiliyor.
Tokat Valisi Dr. Recai Akyel, Bey Konağı’nda basın ve işadamları ile birlikte yaptığı sabah kahvaltısında Tokat’ın topraklarının verimli ve sulama sıkıntısı bulunmadığını belirtti. İki aydan bu yana Tokat’da görev yapan Vali Akyel, domatesinin marka olmasından sonra şimdi de Tokat Cevizi’nin marka olacağını, bunun için üniversite ile sıkı işbirliği içinde olduklarını anlattı ve şu açıklamaları yaptı:
“Ekonomik açıdan vatandaşın geçimini sağlaması için üretimi sınırlamayı ve yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Tıpkı Kazova domatesinin marka olması gibi. Bunu kiraz, biber izleyecek. Her türlü sebze ve meyve üretimine elverişli olan ilimiz doğal güzelliklerinin yanı sıra, Kaz Gölü (Kuş Cenneti olacak ve dinlenme mekanı), ormanlarımız, yaylalarımız da turizm için önemli. Tarihi ve doğal güzellikleri açısından Tokat, açık hava müzesi konumunda. Entegre edilmiş bir şekilde tarımı, hayvancılığı, turizmi ve sanayiyi en iyi seviyelere getirmek istiyoruz. Sanayi olarak da mermer yataklarımız var.”

KELKİT HAVZASI ORGANİK TARIM FIRSATLARI PANELİ`


         JdHavzası Organik Tarım Fırsatları` konulu panel, 9 Haziran tarihinde Tokat Atatürk Kültür Merkezi`nde gerçekleşti. Panele, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, Tarım İl Müdürü Yaşar Kavak, Reşadiyeli İşadamları Derneği (REŞİAD) Başkanı Mehmet Önder, Dimes Yönetim Kurulu Başkanı Ali Diren, Özdilek Alışveriş Merkezleri ve Tekstil Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, The Green Park Hotelleri Yönetim
Kurulu Başkanı Adil Üstündağ, Fatinoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fatinoğlu, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadir Saltalı, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı ve Bugün Gazetesi Ekonomi Müdürü Celal Toprak, Dünya Gazetesi köşe yazarı Rüştü Bozkurt, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Eraslan, Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan, KOSGEB İkitelli Merkez Müdürü Mustafa Kaplan`ın da aralarında bulunduğu, kamu, özel sektör, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, iş dünyası ve basın mensupları katıldı.

BOZULMAMIŞ HAVZADA ORGANİK TARIM
Panelde, Tokat, Sivas, Gümüşhane, Giresun ve Erzincan illerimizi kapsayan Kelkit Havzası`nın dünyada organik tarıma en uygun bozulmamış ender havzalardan biri olduğu vurgulandı. Organik olarak; madımak, kuşburnu, pekmez çeşitleri, ceviz gibi ürünlerin yurtiçi ve yurtdışına ihraç edilebileceğinin ifade edildiği panelde, "Amerika`da, İtalya`da, Almanya`da kurtlu elma, armut, madımak, kuşburnunun bedeli yüksektir ve bu ürünler de Tokat`ta vardır. Ancak bizler ne yazık ki, elimizdeki bu gibi değerleri ve potansiyelimizi yeterince kullanamıyoruz" şeklinde açıklama yapıldı. Ürünler içinden özellikle cevizin ön plana çıkarıldığı panelde, cevizin bölge açısından önemli bir gelir kaynağı olabileceğinin üzerinde duruldu.
Tokat`ta Domatesten Cevize Geniş Ürün Yelpazesi Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Tarım İl Müdürü Yaşar Kavak, Tokat`ı tarımsal olarak çok uygun fakat fırsatların değerlendirilmediği bir bölge olarak niteledi. Kavak; "Tokat ilinde 1 milyon ton yaş meyve ve sebze ile 1 milyon ton domates üretimi yapıldı. Kapasiteyi ve kaliteyi daha da yükseltmeli ve yeni pazarlara açılmalıyız. Bereketli topraklarımızda domatesten cevize kadar birçok ürünü yetiştirebilecek kapasiteye sahibiz" şeklinde konuştu.
EMEKLİLİKTE SIRTINI CEVİZ AĞACINA DAYA



Tokat`ın yeni gözdesinin ‘Ceviz’ olduğunu ifade eden Reşadiyeli İşadamları Derneği (REŞİAD) Başkanı Mehmet Önder, Tokat`ın toprak yapısının ceviz üretimine çok elverişli olduğunu söyledi. Cevizin bölge için ciddi bir gelir kaynağı olacağına işaret eden Mehmet Önder, dikilen her bir ceviz ağacının yıllık gelirinin 300 YTL`yi geçeceğini, 12 ceviz ağacı olanın ise 100 yıl boyunca geçimini sağlayabileceğini belirtti. Önder, "Aile olarak, topraklarımızdaki sınırları kaldırdık. Yaklaşık 4 yıldır, 400 dönüm arazi üzerine ceviz ekiyoruz. Yani sadece benim ailemin 400 dönüm ceviz ekili arazisi var. Aile olarak 10 yıllık gelir ihtiyacımızı karşılayacak kadar ceviz ağacı dikmişiz. Bizi örnek alan köylülerimiz de sınırları kaldırarak ceviz ekimine başladılar ve yaklaşık 500 dönüm araziye ceviz ektiler. Bir ceviz ağacı, 100 yıla yakın yaşamaktadır. Yani, bir ceviz ağacı, torunlarınızın çocuklarına bırakacağınız bir mirastır. Emeklilikte sırtınızı ceviz ağacına dayayabilirsiniz. 1 dönüm araziye ekeceğiniz 12 adet ceviz ağacı, size ve torunlarınıza 100 yıla yakın bakacaktır" dedi.

TOKAT’IN TÜM MEYVELERİNE DİMES TALİP
Dimes, Tokat`ta üretilen tüm meyvelerine Almaya talip. Tokat`a yaptığı büyük yatırımlarla dikkat çeken bir isim olan Dimes Yönetim Kurulu Başkanı Ali Diren, başarının sırrının kaliteden ödün vermemek olduğunu vurguladı. Tokatlı üreticiye seslenen Diren, "Üreticilere sesleniyorum. Biz Tokat`ta kaliteli ve bilinçli üretim yapan çiftçinin ürettiği tüm meyveleri almaya talibiz. Ne kadar kaliteli ve bilinçli meyve üretirseniz, hepsini almayı garanti ediyoruz. Firma olarak, bu meyveleri işleyecek kapasiteye sahibiz. Üreticiyi kaliteli meyve yetiştiriciliği konusunda bilinçlendirdik. Bu konuda üniversitelerimiz ile de işbirliği yapıyoruz. Biz kaliteli üretim ve kaliteli sunumdan ödün vermiyoruz. Dimes`i, Dimes yapan ilke budur" dedi.

HÜSEYİN ÖZDİLEK “YATIRIM İÇİN FİZİBİLİTE ŞART”



Özdilek Alışveriş Merkezleri ve Tekstil Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, "Yatırımcıları Tokat`a çekmek için, gerekli altyapı çalışmaları hazırlanmalıdır. Fabrika nereye kurulacak, lojistik nasıl sağlanacak, hangi ülkelere satılacak, hammadde ve tedarikçilere uzaklığı ne kadardır gibi konularla ilgili fizibilite çalışması mutlaka yapılmalıdır. Fizibilite çalışmaları, tüm yatırımlarda olduğu gibi organik tarım için de önemlidir. Sanayimiz ve bilinçli üreticimiz, kaliteli ürün ortaya koymalıdır. Kaliteli bir ürünün pazarlanmasında problem olmaz. Tokat ve diğer illerimiz organik tarımda uluslararası markalar çıkarmalıdır. Bunun için uygun zaman, zemin ve uzun vadeli çalışma yapılmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk`ün de dediği gibi, muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için çok çalışmak gerekir" dedi. .

ADİL ÜSTÜNDAĞ’DAN TOKAT`A 5 YILDIZLI OTEL SÖZÜ

The Green Park Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Adil Üstündağ, Tokat`ın turizm potansiyeli olarak ciddi bir kapasiteye sahip olduğunu ifade ederek, "Yer ile bürokratik sorunlar karşımıza çıkmaz ise, Tokat`a 5 yıldızlı otel yapmaya talibim" dedi.

ALİ FATİNOĞLU “KAYNAKLARI İYİ KULLANMALIYIZ”

Turizm ve tarımın Türkiye`nin iki doğal kaynağı olduğuna işaret eden Fatinoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fatinoğlu, kaynakların çok iyi kullanılıp, katma değere dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Herhangi bir yatırımın öncesinde; yatırımın ne alıp ne götüreceğinin iyi tespit edilmesi gerektiğini anlatan Fatinoğlu, "Sanayici için yatırım `aşk`tır. Sunduğu hizmet veya ürün onun çocuğu gibidir ve çocuğunu kimseden kıskanmayarak, daha çok kişiye ulaştığını görmekten mutluluk duyar. Bir yatırım yapılmadan önce üretimden pazarlamaya, dış ticaretten lojistiğe kadar tüm fizibilite çalışmaları yapılmalıdır" diye konuştu. Üniversitelerinin, çiftçiyle el ele vererek ve üniversite olarak organik tarımla ilgili çalışmalar yaptıklarını belirten Gaziosmanpaşa Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, "En büyük hayalimiz Kelkit Havzasının bölge üniversitesi olmaktır. O yüzden çiftçisiyle, sanayicisiyle birlikte çalışıyoruz. Üniversitelerinin yaptığı çalışmalar ve araştırmalar ile halkla iç içe olması gerektiğine inanıyoruz ve bunu gerçekleştirmek için
çalışıyoruz.. Örneğin, domatesin ardından ceviz projesi de bizim planladığımız gibi hayata geçerse, bölge için önemli bir geçim kaynağı olacaktır" diye konuştu.

PAZARLAMA SORUNLARI AŞILMALI
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadir Saltalı, fakültenin faaliyetlerinden ve Tokat tarımı için yapılabileceklerden bahsetti. Üniversite olarak 24 TUBİTAK, 6 Devlet Planlama Teşkilatı ve 3 AB destekli proje üzerinde çalıştıklarını belirten Saltalı, "Bu projelerin Tokat`a getirisi 5.6 trilyondur" dedi. Ürün pazarlama aşamasındaki sorunların çözülmesi durumunda bölge tarımının çok daha iyi seviyelerini gelebileceğinin altını çizen Saltalı, ceviz, bodur meyvecilik, Karakaya koyunları, arıcılık ve elma konusunda proje üretmeye devam ettiklerini belirtti.

DUTDİBİ İLKÖĞRETİM OKULU İLGİ BEKLİYOR

Dutdibi İlköğretim Okulu Tokat`a gidenlerin özellikle ziyaret etmeleri gereken bir eğitim kurumumuz. Son derece azimli ve gerçek bir köy öğretmeni olan Dutdibi İlkokulu Müdürü Mehmet Volkan Kırış`ı tanımak bir ayrıcalık. Birkaç köyün öğrencilerinin servisle geldiği okulda öğrencilerin iyi yetişmesini arzu eden Müdür Mehmet Volkan Kırış memleketini seven, işini de büyük bir tutkuyla yapan bir öğretmen. Okula bilgisayar kurarak eğitim vermek arzusunda. Her türlü kitap, bilgisayar, eğitim ile ilgili destekleri bekliyor. Eminim, bu satırları okuduktan sonra sizler de her türlü kitap, bilgisayar, eğitim ile ilgili desteklerinizi sürdürürsünüz. Bu yörenin yöneticileri de halkı da çok çalışkan.

CİHET, SAĞLIK TURİZMİ İLE GÜNDEME OTURABİLİR

Program dışında Almus`taki Cihet Belediyesi`nin de bizleri beklediğini öğrendik. Oldukça uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra Cihet Belediye Başkanı Ali Kurt ile yöre halkı bizi karşıladı, ağırladı. Belediye binasında çevre köylerden gelen başkanların ve muhtarların da katıldığı kısa bir toplantı yaptık.
Toplantıda başkanın anlattıkları arasında en ilginci buraya Deniz Baykal`ın bir tarihte yaptığı gezi sırasında söyledikleri oldu. Cihet ve çevresindeki 4 Belediye vaktiyle bir araya gelerek birleşme kararı almışlar ve Baykal`a ziyareti sırasında böyle bir niyetleri olduğunu açıklamışlar. Verilen yanıt gerçekten şaşırtıcı olmuş. Baykal’ın sözleri aynen şöyle: "Çabalarınızın hiçbiri işe yaramaz, boşuna uğraşmayın. Bu kuş uçmaz kervan geçmez beldemize sizlerin yazarak katkıda bulunmanızı rica ediyoruz.” Gördüğümüz kadarıyla
gelirler. Benim bu yöreler için fikrim sürekli sağlık turizminin ön plana çıkması ile ilgili.

KÜÇÜKAĞA ÇİFTLİĞİ, HEM EKO TARIM HEM TURİZMDE İDDİALI
Küçükağa Çiftliği’nin sahibi Davut Koçer ve eşi Nurseli Hanım dur durak bilmeden çalışıyorlar. Bu yıl gönüllü ve eko turizm ile ilgili oldukça kalabalık grupları ağırladıklarını söylüyorlar. Tek sorunları gelenlere “yerimiz yok demeleri”. Davut Koçer “Kredi alabilsek bu sorunu aşacağız. Aksi halde gelenleri geri çevirmek durumundayız. Amerikalı karı koca doktorları ağırladık. Bu yıl da misafir getirmek istediler. Yerimiz olmadığı için kabul edemedik” diyor. Koçer’ler çiftliklerinde tamamen organik domates, biber, fasulye, meyve, kiraz yetiştiriyor. Gönüllü misafir kabul ediyorlar. Gönüllülerin çoğu gençler. Şu anda Tokya’dan gelen Yushi Obata ile tanışma fırsatımız oldu. Gelmekten çok memnun kaldığını ve ilk fırsatta tekrar arkadaşları ile geleceğini söylüyor. Koçer’ler, Fransa’dan bir grubu da ağırladıklarını söyledi. Dileriz Koçer ailesi için devletten kredi desteği alsın, hem turizmi hem de organik tarımı canlandırsın. Çünkü bu yörelerin kurtuluşu fırsatları yakalamak. Görülen o ki Tokat halkı bunu başarmış, fakat devletin de desteği şart.

ZİNAV GÖLÜ, DAVOS’A ADAY OLMAYA HAZIR
30 yıllık müteahhit olan Yolüstü Belediye Başkanı Mehmet Kaya da çok çalışkan ve azimli bir başkan. Su ürünleri, yapı ve tarım gibi kooperetifler kurarak köylüleri örgütleyen Kaya, ağaç dikimi, balıkçılık, eko turizm, arcılık gibi pahalı olamayan iş kollarında köylüleri örgütlüyor. Dikilen 20 bin ağacın 16 bini ceviz, diğerleri kayısı ve çınar, akasya, armut, elma. Yöre halkı, Reşadiye’deki Resüt’e korunga ekimi yaparak hayvancılığın gelişmesine de katkıda bulunuyor. Tabiatın ortasında Davos’a taş çıkartacak Zinav Gölü’nü eko turizme açmayı planlayan Belediye Başkanı Mehmet Kaya “Yerin Milli Parklardan alınıp köye verilmesi için çaba gösteriyor. Yolüstü, çok ender beldelerde görülebilecek güzellikte bir belde. Yollar tamamen stabilize, çevre yolları yapılmış, yollar ağaçlandırılmış. Bölgedeki Zinav Gölü, temiz havasıyla Davos’a rakip. Yeşilin her tonunun hakim olduğu çevrede masmavi Zinav Gölü gözlere ziyafet veriyor. Göl gelecek yıl turizme açılacak. Başkan Kaya, 7-8 yılda Yolüstü’nü bu hale getirdiklerini ve tarımda da öncü olmayı sürdürdüklerini ifade ediyor. Ayrıca bölgede arıcılık önemli. 200-300 arısı olanın 39-40 ton bal alabildiğini öğreniyoruz.

KORUNGA ARILAR İÇİN BAL DEPOSU

Organik tarım ile ilgili ilk gezimize Reşadiye’den başladık. Hepimiz korungaların içindeyiz ve görüntüler alıyoruz. Reşadiye İlçe Tarım Müdürü Mehmet Demirkol da kaliteli yemlerden yonca, korunga hakkında bilgi veriyor. Demirkol, Reşadiye ilçesinde 5 bin civarında çiftçi ailesinin tarımsal faaliyette bulunduğunu, genel olarak hayvancılığın ön planda olduğunu ve buğday, fiğ, tiritikale, arpa, korunga, yonca, patates gibi ürünler yetiştirdiklerini anlatırken önemli konuların da altını çiziyor: "Bakir alan olan bu bölgede bin dönüm araziyi korungaya verdik. Şu anda sertifikalandırılmamış organik tarım şekli ve tescil olayı var. Bir yıl ekiliyor ve 45 yıl gidiyor. Erozyonu önlediği gibi arılar için de bal deposu vazifesi görüyor. Toprağı islah ediyor ve kendinden sonra ekilecek ürünün miktarını da arttırıyor. Korunganın özelliği kıraç alanda yetişmesi, yeşil yem ve kuru ot olarak çok kuvvetli ve besleyici olmasıdır. Bölgemiz organik tarıma çok uygundur. Ekilmeyen pek çok alan vardır. Bölgede zırai ağaç ve suni gübre kullanımı yok denecek kadar az. Birbirinden bağımsız ve etkilenme olmayacak pek çok üretim vadisi bulunuyor. Ceviz, vişne, kiraz alanları tesis edilecek. Halen Saraykışla köyünde 3 bin 500 dekar alanda organik ceviz yetiştirilmesi için fizibilite çalışmaları devam ediyor. Bu alanda toplu olarak 3 bin 500 ceviz dikilecek ve organik olarak yetiştirilecek. Doğantepe köyünde REŞİAD Başkanı Mehmet Önder öncülüğünde toplu ceviz tesisleri kuruldu. Parseller arasındaki sınırlar kaldırıldı ve organik tarıma hazırlık yapıldı. Son yıllarda cevizi teşvik için 20 bin ceviz fidanı dağıtıldı."

BÖLGE ARI CENNETİ

Reşadiyeli arıcı Celal Karabay, toptan bal üretimi yapıyor ürünü henüz sertifikalandırmamış. Bin dönüm arazide arıcılık yapıyor. İstanbul, Ankara, Bursa’ya pazarlıyor. 12-15 ton arasında bal çıkıyor. Doğal olan korunga, kekik çicekleri, yabani fiğden arılar istifade ediyor, şeker kullanmıyor. Karabay, Binbirçiçek’in de kendilerinden bal aldığını söylüyor.

REŞADİYE’NİN GÖZBEBEĞİ “RESÜT”

Başlangıçta çok ortaklı olarak kurulan Resüt, 2007 Nisan’dan itibaren ortak sayısı 5’e düşürdü. Resüt’ün Genel Müdürü Nihat Tosun’dan bilgileri alıyoruz. Çevreden yaklaşık 40 tona yakın süt alımı var. Hedef iki katına çıkarmak. Tamamı yaylalardan, doğal ortamlarda otlamış hayvanlardan alınan kaliteli sütle yoğurt, ayran, beyaz ve kaşar peynir yapılıyor. Pazarın büyük kısmı Tokat olmak üzere, Ankara., İstanbul ve Sivas’da bayilikler kanalıyla satış yapılıyor. Doğal olduğu için beğenilerek tüketiliyor. Hedef en az 80-100 ton çiğ sütü işleyecek bir fabrika haline gelmek. Bunun için kapasite artırıldı, soğuk odadan, tank alımına kadar bütün işlemler bitirildi. Şimdi 150 ton çiğ süt işlenebilecek kapasitede ve yatırımlar tamamlandı. İlk amaç 80 tonu yakalamak. Şu anda Resüt’de 40 kişi çalışıyor. Hedef 100-110 kişi ile çalışmak. Resüt’ün makne parkı dünya çapında firmalar tarafından kuruldu. ve dünya ölçeğinde kabul gören makineler.Ar-ge çalışması ve kapsamlı bir laboratuarı da bulunan Resüt’ün depolarından biri Esenler’de diğeri de Ümraniye’de bulunuyor. Hedef bölgede çiftlikler kurdurmak. Fabrika, üniversite ile yakın işbirliği içerisinde ve analiz çalışmasında destek alıyor.

ZİLE BELEDİYE BAŞKANI MURAT AYVALIOĞLU









Zile’nin gece gündüz demeden çalışan ve çok sevilen Belediye Başkanı Murat Ayvalıoğlu, 1960’lı yıllarda Amasya, Yozgat ve Sivas da dahil olmak üzere bölgeye hizmet veren Zile’nin sanayide oldukça gelişmesine rağmen çağı iyi takip edemediğini söylüyor. Ayvalıoğlu ile yaptığımız sohbet toplantısında Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinden alınan şu sözleri hatırlatıyor. “Esnaf ve tacirin olduğu o dönmede sanmayın burası Şam ve Halep şehridir. Burası Sivas sancağına bağlı Zile nahiyesidir.” O günkü adıyla Arasta denilen bugünkü adıyla Uzun Çarşı her meslek dalının icra edildiği, imalathanelerin yer aldığı bir mekandı.. Marangozundan demircisine, hazır elbisesinden, at arabaları, koşum takımları, yularına kadar her şey bölgede üretilir, çevreye dağıtılırdı. Osmanlı sınırları içerisinde o günkü panayır, bugünkü adıyla fuar denilen etkinlikler de Zile’de yapılırdı. Canlı hayvan pazarı ve Zile derisi çok ünlü, çok meşhurdu. Merkez köyleri ile birlikte Zile’nin nüfusu 90 bin. Murat Ayvalıoğlu’nun dediğine göre dünyanın değişik yerlerinde girişimci ve çalışkan Zilelileri görmek mümkün. Eğitim oranı oldukça yüksek olan Zile’nin medarı iftarı Dinçer Kardeşler, tıpkı İstanbul’un has işadamı rahmetli Kadir Has gibi hayırsever bir aile.. Eğitim seviyesinin, kalitenin üst düzeyde olmasında büyük katkıları var. Kamuya borcu olmayan tek belde olan Zile’nin alt yapı sorunu da halledilmiş durumda. Murat Ayvalıoğlu “Ben ilçemi seviyorum. İnsanımı seviyorum. Sınırlı imkanlarla acizane bir şeyler yapmaya devam ediyoruz” diyerek çok alçak gönüllü bir şekilde sohbetimizi tamamlıyoruz.

TOKAT’DA MUTLAKA HONÇA’YA UĞRAYIN!
Kelkit Havzası Kalkınma Birliği Müdürü ve Anadolu Halk Mutfağı Platformu Başkanı Adnan Şahin gerçekten kendisini Tokat`ın turizme açılması ve tanıtımı için seferber etmiş durumda. Bunun için de Tokat yöresel mutfağından eşsiz menüler sunan Honça`yı da eşi ile birlikte açtı. Tokat`a gelenlerin mutlaka uğrayıp bu yörenin yemeklerini tatmaları ve Adnan Şahin’den bölge ile ilgili bilgileri alabilmeleri için sizlere burada telefonlarını vermeyi çok gerekli buluyorum. (Adnan Şahin: 26 Haziran Kültür Sarayı Tokat- Tel: 0/356/228 90 36 Faks: 0/356/ 228 90 38)

TOKAT’DA ŞEHİR TURU


Adnan Şahin ile yaptığımız şehir turu da bir o kadar zevkli idi ve tadı damağımızda kaldı. Tokta öyle birkaç saatte gezilecek kent değil. Kısa şehir turunda Şahin’in anlattıkları şöyle: "Mevlevihane etrafını ve Mevlevihane`yi restora ediyoruz. Latifoğlu Konağı, işçilikleri özel, ahşap, boya, taş işçiliği mükemmel. Şu anda restoran olarak kullanılıyor ama müze evi olacak. Romen Diyojen`in tutsak edildiği Tokat Kalesi Timur`un fethedemediği tek kale. 390 basamaklı Ceylan Yolu dediğimiz bir merdiven düzeneği var. Yerin altından su ihtiyacı karşılanmış. 6000 yıllık tarihi ile sokaklar ünlü.
Ali Paşa Cami. Edirne, Bursa ve İstanbul bedesteninden sonra Anadolu`daki tek bedesten yani alışveriş merkezi. Bedestenin Tokat`ta olması ticaret açısından da çok önemli. Vaktiyle tamamı meşhur Tokat yazmacılarından oluşan Yazmacılar Hanı şu anda yıkık bir şekilde restore edilmeyi bekliyor. Ve Taşhan restore edildikten sonra kapılarını halka ve ziyaretçilere açmış."

TOKAT’TA ORGANİK TARIM

* Organik tarım ihracatı için Gaziosmanpaşa Üniversitesi ile sıkı işbirliği yapılıyor. Sağlık açısından hormonsuz, organik tarım diye adlandırılan doğal üretime önem veriliyor, çiftçiler yönlendiriliyor.
* Sertifikalı üretim konusunda çalışmalar sürüyor. (Domatese öncelik verilecek. Domatesin sertifikasyonu Avrupa’ya ihracatı kolaylaştıracak.)
* Ürünün izlenebilirliği projesini gerçekleştiriliyor (Ürünün hangi bölgede üretildiği ile ilgili. Ayrıca kullanılan tohum, ilaç ve toprak belli.)
* İklimi değişik sebze ve meyvelerin üretilmesine müsait.
* Erbağ, Niksar, Reşadiye, Zile, Turhal, Pazar bölgelerinde birden fazla merkezli kalkınma alanları oluşturuluyor. Organik tarıma önem veriliyor.
* Süt hayvancılığı geliştiriliyor.
* Turizm özellikle doğal güzelliklerin tanıtımı için çalışmalar sürüyor.


Hiç yorum yok: