TURİZM HABERLERİ, KOBİ'LER VE GİRİŞİMCİLERLE RÖPORTAJLAR, SEYAHATLER, GEZİLERDEN FOTOĞRAFLAR VE RÖPORTAJLAR BU SAYFADA

Unutulan kültür değerlerimizden

VAN GÜLLERİ 

Parfüm endüstrisi için üretilen gül,  Anadolumuzdan Avrupa’ya yayıldı

·        Modernleşmenin etkisiyle Van’ın kimliğinde önemli bir yer tutan eski büyük gül bahçeleri sökülerek yerlerine apartmanlar dikildi. Van’daki hızlı ve dengesiz gelişim yerel kültürün bir parçası olan eski bahçe güllerini de artık yavaş yavaş yok ediyor.
 
Nazarlık, R. Pisiformis türünün meyvelerinden Van-Hoşap’da yapılmış

Van yapımı savatlı gümüş bir tütün tabakası üzerinde Van gülü

“Unutulan Kültürler” köşesi ile hatırlanması gereken kültür değerlerimizin tekrar canlanmasına, yeni neslin yok olan kültür değerlerimizi öğrenmesine fırsat vereceğiz. Van Gülleri de unutulan ve hatırlanması gereken önemli kültür değerlerimizden bir tanesi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Şevket Alp’in,  yararlandığı kaynakları da açıkladığı Van Gülleri ile ilgili değerli çalışmasını okuyucularımızla paylaşacak, bundan sonra da yörelerimizin hatırlanması gereken kültür değerlerimizi zamanla sizlere aktarmaya devam edeceğiz.  Dr.  Şevket Alp, unutulan kültür değerlerimizden Van Gülleri ile ilgili bilgileri bizimle  paylaşarak tekrar canlandırılmasına yardımcı olduğu için kendisine teşekkür ediyor,  yörelerimizin  kültürlerini, değerlerini tanıtmayı ,  önemli  sosyal ve  kültürel  görev olarak görüyoruz.  

BEYAZ GÜL Rosa alba ‘Semiplena’

Çiçeklerin kraliçesi olarak kabul edilen gül, süs bitkileri arasında çok önemli bir yere sahip. Prehistorik dönemden beri insanoğlu tarafından bilinen gül, Anadolu topraklarında tarihin en eski dönemlerinden bu yana yetiştirilerek önemli bir merkez olmanın yanı sıra daha sonraki dönemlerde eski bahçe güllerinin ıslahı konusunda da söz sahibi oldu.
Parfüm endüstrisi için üretilen gül, Anadolu’dan Avrupa’ya yayıldı. Gül suyu çok eskilerden beri Anadolu’da ve İran’da elde ediliyordu. Gerek doğu  gerekse batı toplumlarının tarihinde önemli bir yere sahip olan gül, İslam ülkelerinde peygamberin terinden oluştuğu inancına karşılık, Hıristiyan toplumlarında Meryem Ana’nın saflığını sembolize eti.  Belki de bu yüzden olsa gerek, doğu toplumlarında olduğu kadar batı toplumlarında da gül büyük bir beğeni ve üne sahip.
OSMANLI SARAYLARI GÜL BAHÇESİ İLE DOLUYDU

 Osmanlı Saray mutfaklarının önemli çiçeklerinden olan Kırmızı Gül ve Sakız Gülü Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılan Topkapı Sarayı’nda ‘Hasbahçe’nin bir bölümünde yetiştirilir. Bölgeye verilen ‘Gülhane’ ve ‘Gülhane Parkı’ bu gül bahçesi ile ilgili. Bu bahçede yetiştirilen güllerden sarayın ihtiyacı olan gül suyu ve gülbeşeker hazırlandığı tahmin edilir. Saray bahçelerine Edirne’den gül fidanı getirildiği  1592  tarihli ferman, önemli miktarda gül yetiştirildiğinin bir kanıtı.
Güllere olan ilgi Sultan II. Mahmud döneminde (1808-1839) batılılaşmayla birlikte azalmaya başlar; yerini Avrupa’dan getirilen yeni gül çeşitleri alır. Bu arada eski bahçe gülleri, Van bölgesi gibi Anadolu’nun bazı yörelerinde, varlıklarını günümüze kadar sürdürebilir. 
PARİS PONPONU: Rosa chinensis var. Minima

Tarihsel bakımdan stratejik önemi göz önüne alındığında, Van bölgesi, doğal ve tarihi değerler açısından çok zengindir. Van şehri ve civarı karasal iklim bölgesinde olmasına rağmen arazinin morfolojisi ve Van Gölü’nün okyanus etkisi nedeniyle iklim değişimi göstermesi sonucu bölgenin diğer illerine göre farklı bir ekolojik sistemin ve bitki örtüsünün oluşmasına zemin hazırlar. Bu bitki zenginliğinin en önemli göstergelerinden biri de, bahçelerde tek tük de olsa rastlanılan eski bahçe gülleri ve kırsal alanda günümüzde varlığını sürdüren yabani gül türlerinin zenginliğidir. Van’da halen birçok eski bahçe gülü süs veya çit bitkisi olarak kullanılır.

VAN, 12 TANE  GÜL TÜRÜ İLE ÖNEMLİ BİR KENT
Van şehrinde süs bitkisi olarak yetiştirilen gül türü ve melezleri Eski Bahçe Gülleri ve Yaban Gülleri olmak üzere 2 ana grup altında toplanıyor. 
ŞAM GÜLÜ : Rosa X damascena Miller

Eski bahçe gülleri: Anadolu, Eski Bahçe Gülleri’nin orijin kaynağı. Beyaz gül, katmerli,
kükürt sarısı sarı gül,  kırmızı ve pembe renkli Gül-i Muhammedi (Şam gülü), pembe
renkli Yediveren Şam Gülü, süt beyazı Tevrizi Gülü olarak isimlendirilir. Kişmiri Gülü,
Hokka Gülü (Okka Gülü, Gül-i sad-berk) olarak aralarında tekrar isimlendirilir.
Eski bahçelerde veya eski mezarlılarda varlıklarını sürdürürler. Yabani bir gül olan  Sarı
gül, 1 ile 4 metre  yükseklikte, dikenleri kuvvetli bir çalıdır. Kimin tarafından, nerede ve
ne zaman elde edilmiş olduğu bilinmiyor.  XVI. yüzyılın sonlarında ünlü Fransız
nebatat bilgini Caralus Clusius (1526-1609) aracılığı ile Anadolu’dan Viyana’ya buradan
 da Avrupa’ya götürülür, ilk katmerli sarı gül olması nedeniyle Avrupa
ülkelerinde büyük bir ilgi görür ve Türk gülü (Rose des Turcs) adıyla şöhret bulur. Halen
bazı Avrupa bahçelerinde yetiştirilmesine karşılık Türkiye’de izine rastlanmaz. Çok eski
bir gül çeşidi olan Yediveren Şam Gülü’nün ise Frigya kralı Midas’ın M.Ö. VI
Yüzyılında Eskişehir civarında sarayın bahçelerinde yetiştirildiği bilinir. Bu nedenle
‘Kral gülü! adıyla tanınır. Tevrizi Gülü Doğu Anadolu bölgesinde Elazığ, Harput
ve Van bahçelerinde yetişir.
Yaban Gülleri: Van’da 11 kadar yabani gülün doğal olarak yetiştiği bilinir. Bunlar Sarı gül, Sarı Kırmızı Gül, Nazarlık Gülü, Kuşburnu, Hoşab Gülü olarak isimlendirilir. Sarı ve kırmızı gül, bölgenin mezarlık ve bahçelerinde görülür.  XIII. yüzyıldan beri tanınan bir çeşit. 
BEYAZ GÜL Rosa alba ‘Semiplena’
 Nazarlık Gülü, koyu pembe renkli.  Kuşburnu, itburnu olarak da adlandırılır. Van’ın dağlarında, bahçelerinde ve göl kenarında yabani olarak yetişir. Mezarlıklarda da bulunur. Süs bitkisi olarak bir önemi yok. Bahçe sınırlarında bahçeleri korumak için sınır bitkisi olarak kullanılır. Sonbaharda meyveleri toplanarak marmeladı veya reçeli yapılır. Hoşap veya Hoşab gülü (yerli adı Şuribi Gülü), beyaz ve pembe renkli, çalı görünümlü bir gül. Hakkari ve Van dağlarında yabani olarak yetişir. Hoşap’ta çit bitkisi olarak bahçelerde bulunur. Daha eskilerin Ağustos Gülü, Mısır Gülü ya da Van Gülü dediği gülün adına efsaneler de yazılır.


KENTLEŞME, GELENEKSEL KÜLTÜRÜ DE  YOK EDİYOR
Van’ın geleneksel kültüründe gül yaygın bir şekilde kullanılır. Gül kadınların yaptığı el işlerinde obje olma dışında; reçel ve gül şurubu yapımında gül kokulu çay üretiminde ve tatlılarda kullanılır. Bölgeye has olan gümüş işçiliğinde gül motifleri sıkça yer alır.  Kent dokusu modernizmin etkisiyle son 20 yılda hızlı bir gelişim gösterir. Kentin kimliğinde önemli bir yer tutan eski büyük bahçeler sökülerek yerlerine apartmanlar dikilir. Kentin, hormonlu diye vasıflandırabilecek bu hızlı ve dengesiz gelişim sürecinde, yerel kültürün bir parçası olan eski bahçe gülleri de artık yavaş yavaş yok oluyor.
BİTKİLERİN KRALİÇESİ GÜL, ÖNEMLİ BİR İLAÇ HAMMADESİ
Çok eski dönemlerden beri bilinen gül, çeşitli uygarlıklar tarafından farklı adlarla anılır ve sadece bir süs bitkisi olarak kalmayıp zamanla ilaç yapımında da kullanılır. Örneğin, Mezopotamya çivi yazılarında yer alan bilgilere göre, Hititler döneminde ‘Sila’ adıyla tanınan gül gönüllere ferahlık veren estetik değerinin ötesinde ilaçların hammaddesi olarak da kullanılır. Günümüz Türkçesinde kullanılan ‘Gül’ kelimesi Farsça kökenli bir kelime.

ESKİ GÜLLERİN KOKULARI, YENİ GÜLLERİN RENKLERİ 
Hemen hemen tüm dünyada rahatlıkla yetişebilen güller; eski güller ve modern güller olmak üzere iki temel gruba ayrılır. Eski güller; kokusu, yaprağı ve yetiştirme özelliği bakımından çok zengin bir farklılık gösterirken; modern güller çok daha renkli bir yapıya sahip olarak, daha uzun bir çiçeklenme dönemi geçirerek farklılıklar gösterir. Van havzasının en önemli bitkilerinden olan gül, süs bitkisi olarak yetiştirilmesinin yanı sıra tatlı ve içeceklerde, süslemelerde, edebiyatta,  tıpta da kullanılır. Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde gül yağı ve gül suyu elde edilen sanayisi geliştiği halde bölgede bu sanayiye ait bilgiler bulunmuyor.
GÜLLERİN ORJİNAL KAYNAĞI: ANADOLU
SARI GÜL: Rosa foetida J.Hermann
Uygarlığın sembollerinden biri olan gül; tarih boyunca güzelliğin saflığın sembolü olarak kabul edildi. Prehistorik insanlar katmerli gülü tanırdı. Meşhur ‘Sadber Gülü’nün milattan önce tanındığı bilinir.  Anadolu, Eski Bahçe Gülleri’nin orijin kaynağı. Yaban Gülleri’nin de önemli bir kısmının anavatanı olarak kabul edilir. Aynı zamanda Anadolu, kokulu güllerin doğduğu, büyüdüğü ve yayıldığı bölge olma özelliğine de sahip.
M.Ö. 2334 ile 2229 yıllarında hüküm süren Sargon’un, Kapadokya’ya yaptığı bir seferinde buradan Mezopotamya’ya gül, incir, üzüm ve yabani ağaçlar götürdüğü bilinir.
Tarihi kayıtlara göre ilk çağlarda Anadolu’da Milet (Söke’nin güneyi) ve Eskişehir yakınlarında gül bahçeleri vardı. Gordion’daki (Polatlı civarı) Kral Midas’ın (Gordion’un oğlu, M.Ö. 676)  gül bahçeleri o dönemde büyük bir üne sahipti. Bu bahçelerde katmerli ve kokulu gül çeşitleri ile Yediveren Şam gülü yetiştirilirdi.
Nitekim o dönemde Gülün Anadolu’dan İran’ın batısına Medler döneminde yayıldığı anlaşılır. Persler dönemine gelindiğinde İran mimarisinin en önemli süs bitkisi haline dönüşür. Bu dönemde saray mimarisinin yanında havuzlar ve etraflarında çiçekler özellikle güller ve çalılar bulunurdu. Aynı zamanda Anadolu, İran üzerinden gelen bahçe çeşitlerinin bir geçiş yolu olur.
Doğu medeniyetinde Persler, Selevtiler ve Sasaniler döneminde doğunun en önemli
bitkileri arasında yer alan gül, doğu efsanelerindeki İrem bahçelerinin gözdesi idi.
Bu gün hala İran’da İrem bahçelerine öykülenerek oluşturulan bahçelerin
vazgeçilmezleri arsında yer alır. İran’da sarsılmaz bir tahta kavuşmuş olan gülün,
Anadolu’da da iktidarını hiçbir bitkiye bırakmadığı anlaşılır.
Bizans döneminde İstanbul’da yetiştirilen bahçe gülleri hakkında maalesef fazla bir bilgi yok.
İnsanların zevk ve neşesini arttıran bir çiçek olarak gülü, Türkler eskiden beri takdir eder. Türklerin hayatında önemli yer tutan gülün, ruha hakim olduğu kadar şiir ve edebiyatta da tesiri olur.
AVRUPA, HAÇLI SEFERLERİYLE GÜLLE TANIŞTI
Orta çağda yapılan haçlı seferleri sırasında Avrupalılar gülle tekrar tanışır ve gülü Avrupa’ya götürür.  XIII. Yüzyılda Paris yakınlarında yetiştirilen gül, o dönemden sonra Paris ve çevresi parfüm sanayisinin merkezi haline gelir. Bu dönemde Hıristiyanlar bu bitkilere yeni anlamlar yükler. Gül Meryem ananın simgesi, Lilium-Zambak­ da şehitlerin sembolü haline gelir.
Belçika’da 1430 yılında yapılan Ghent Katedrali duvarlarında gül ile birlikte incir, üzüm ve nar gibi bitkilerin resimleri görülür. Yarı katmerli beyaz gül bu dönemin resimlerinde yer alır. XVII. Yüzyılda Hollanda’daki çiçek ressamlarının eserlerinde görülmeye başlar. 1720’de Leydan Botanik bahçesinde ilk kayıtları alınır. 
SARI KIRMIZI GÜL: Rosa foetida L. var. Bicolor

XVIII. yüzyılda Avrupa’da gül yetiştiriciliğinin gelişimi yavaş olur.  İki faktör gül ıslahına şaşırtıcı bir ivme kazandırır. Çin gülleri ve çay gülleri tanınır.  Paris’te de büyük miktarda gül çeşidi ıslah edilmeye başlanır.
Bazı tarihçilere göre 18. yüzyıl Osmanlı da üst tabaka kültürünün değişmeye başlayıp, Avrupa kültürünün yaygınlaştığı bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilir. Bu dönemde saray ve çevresinin alışkanlıklarını değiştirmeye ve onun yerine egzotik kültür öğeleriyle bezenmiş yeni bir kültürü benimsediği görülür. Bu süreç içinde gündelik kültürde etkilenmiş ve dış mekânların tanziminde kullanılan bitki kompozisyonda ciddi değişiklikler yaşanır. İstanbul’da saray bahçelerinde eski Osmanlı güllerin yerine Avrupa kökenli güller veya süs bitkileri kullanılmaya başlanır.


  VAN GÖLÜ ÇEVRESİ’NİN ETRAFI GÜL BAHÇELERİ İLE ÇEVRİLİ 
Sadberk Gülü’nden başka birçok türün Fatih devrinden başlayarak İstanbul’da yetiştirildiği de Evliya Çelebi seyahatnamesinde anlatılır.  XVIII. yüzyılda 25 kadar olan bahçe gülü çeşitlerinin âdeti bu gün 10 civarına kadar düşmüş olup, bazı çeşitler ise (Örneğin: Hafız, Malta, Pan ve Ziba gülleri) tamamen yok olmuş.  Günümüzde bu güllerin hiç birisi mevcut değil.
                            KUŞBURNU: Rosa canina
HOŞAP GÜLÜ: Rosa heckellana Trott. subsp. Vanheurckiona
Çelebi; İstanbul bahçelerinde geniş ölçüde gül yetiştirerek her tarafta gülistanlar bulunduğunu ve çeşitler arasında zamanın en kokulu güllerinin; Verdi Handan, Verdi Ebyaz ve Kasımpaşa’da yetiştirilen Boşnak dede Gülü olduğunu kaydeder.  
Osmanlı İmparatorluğunun kültür merkezi olan İstanbul’da saray bahçelerinde geleneksel Türk zevkini yansıtan eski bahçe gülleri önemini yitirirken, Anadolu’nun belli merkezlerinde ise varlılarını sürdürür. Bu merkezlerden biri de bahçeleriyle ünlü Van Gölü Çevresi’dir.
 “ESKİ GÜL BAHÇELERİNİ BUGÜNKÜ KUŞAK TANISIN”
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Şevket Alp, Van Güllerini yeni kuşaklara tanıtarak tamamen yok olmalarını önlemek amacıyla bu araştırmanın yapıldığını söyleyerek şöyle diyor: 
NAZARLIK GÜLÜ: Rosa pisiformis

 Van Gülü ve diğer­ yetişen gül çeşitleri, gül yetiştiriciliği ve gül bahçeleri hakkında kapsamlı ve özgün bir yayın bulunmuyor. Günümüzde de Van’da Gül yetiştiriciliği yapan bir resmi veya sivil fidanlık bulunmuyor. Bu çalışmanın temel amacı, bir zamanlar bahçeleriyle ve bahçelerinde yetiştiği gülleriyle meşhur olan bölgenin eski gül yeşillerini bugünkü kuşağa tanıtarak, onlara sevdirmek. Bu yolla bu güllerin varlıklarını sürdürmede bir katkı sağlıyor. Çalışmanın diğer amaçları; Eski Bahçe Gülleri’ni yeni kuşaklara tanıtarak tamamen yok olmalarını önlemek. Bu gün elde mevcut bilgi ve belgelerin devamlılığını sağlamak. Osmanlı döneminde yetiştirilen diğer süs bitkileri (karanfil, lale, nergis, sümbül, süsen ve zambak gibi) üzerinde yapılacak çalışmalara bir örnek oluşturmak. Bölge uygarlığının çiçekçilik alanına yaptığı katkıları belirtmek. Bu konuda yapılacak çalışmalara öncülük etmek.”

SEMBOL OLARAK GÜL

Bölgede birçok eşyada gül tanımlayıcı sembol olarak kullanılır. Eskiden yörede yapılan gümüş tütün ve sigara tabakalarının üzerlerinde gül resimlerinin bulunması bu konuda iki belirgin örnek.
GÜL NAZARLIĞI 
Van’ının Güzelsu (Haşap) beldesinde bahçelerde ve kırsal alanda bulunana Rosa pisiformis’in meyvelerinden yapılır. Meyveler olgunlaşıp kızardıktan sonra toplanır. İğne ve iplik yardımıyla bölgeye özgü nazarlıklar yapılır.

TATLI VE İÇECEKLER

Bölgede gül çeşidi yapraklarından bazı tatlı ve içecekler hazırlanıyor. Bu yiyecek ve içeceklerin hazırlanması için genellikle kokusu kuvvetli olan türlerin çiçek yaprakları kullanılır. Gül Reçeli: Gül yaprakları toplanır diplerindeki beyaz kısımlar kesilir. Bir litre suda 1 kg şeker kaynatılır. Belli bir kıvama geldikten sonra ayıklanıp gül yaprakları ilave edilir. Bir parça limon tuzu katılır ve bir iki taşım kaynatılıp ateşten alınır. Sıcakken bir kavanoza boşaltılır ve ağzı sıkıca kapatılır. Gül Şurubu: Şuribi gülünün petalleri toplanır. Gülün patellerinden bir tutam alınır bir bardağa bırakılır bir parça limon tuzu ilave edilir. Karışımın bulunduğu bardak kaynar su ile doldurulur ağzı kapatılır. 8–10 dakika sonra süzülür kıtlama çay şekeri buna batırılarak çay içilir. Gül Kokulu Çay: Şurubi güller açtığında çay demlerken çayla birlikte bir tutam gül yaprağı çaydanlığa konup demlendirilir. Çaya güzel bir koku verir. Ayrıca gül yaprakları bir miktar şeker ile ovulur kavanoza konulur buzdolabında muhafaza edilir. Kış aylarında çay demlerken bundan bir çay kaşığı deme karıştırılır gül kokulu çay elde edilir.
Gül Şerbeti: Şurubi gülün yaprakları toplanır bir litre suya bir avuç gül, yaprağı bir çay bardağı şeker ilavesiyle kaynatılır süzülür, kullanacağı zaman su ilave edilerek tadı içilecek kıvamda şerbet hazırlanarak sunulur (Genellikle özel günlerde ikram edilir).

Eski Bahçe Gülleri

BEYAZ GÜL: Rosa alba ‘Semiplena’

SARI GÜL: Rosa hemispharica J. Herrman,

ŞAM GÜLÜ : Rosa X damascena Miller

YEDİVEREN ŞAM GÜLÜ: Rosa X damascena var. Semperflorens

TEVRİZİ GÜLÜ: Rosa laxa Retzius var. Harputensis

PARİS PONPONU: Rosa chinensis var. Minima

SARI GÜL: Rosa foetida J.Hermann

SARI KIRMIZI GÜL: Rosa foetida L. var. Bicolor

NAZARLIK GÜLÜ: Rosa pisiformis

KUŞBURNU: Rosa canina
HOŞAP GÜLÜ: Rosa heckellana Trott. subsp. Vanheurckiona

Nazarlık, R. Pisiformis türünün meyvelerinden Van-Hoşap’da yapılmış

Van yapımı savatlı gümüş bir tütün tabakası üzerinde Van gülü

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ÇOK GÜZEL ELLERİNE SAĞLIK ..